Bireysel kredi başvurularında risk profili iyileşen müşterilerin kimler olduğunu merak ediyor musunuz? Kredi Kayıt Bürosu verilerine göre, son dönemde kredi notları yükselen ve ödeme gücü daha iyi olan bireylerin kredi talebinde bulunduğu ortaya çıktı. Bu haberde, makro ihtiyati tedbirlerin bireysel kredilerde risk profilini nasıl etkilediğini A’dan Z’ye açıklıyoruz.
Makro ihtiyati tedbirler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşma döngüsü ile birlikte kredi musluklarının kısılmasına yol açtı. Bu durum, bireysel kredilerde de risk profilinin iyileşmesine katkı sağladı. Kredi Kayıt Bürosu verilerine göre, kredi başvurusunda bulunan müşterilerin bireysel kredi notları incelendiğinde, bireysel kredi kartı, ihtiyaç ve taşıt kredisi müşterilerinin kredi notlarının yükselme eğiliminde olduğu ve geçmiş dönem ortalamasının üzerine çıktığı görüldü.
İhtiyaç ve taşıt kredisi koşulları, makro ihtiyati politikalar kapsamında vade, faiz ve miktar açısından sıkılaştırılmıştı. Bu nedenle, ödeme gücü görece daha iyi olan bireylerin kredi başvurusunda bulunduğu değerlendiriliyor. Bireysel kredi kartlarında ise, yılın ilk yarısında aylık nakdi faiz oranının enflasyonun altında olması, finansal okuryazarlığı güçlü ve kredi risk durumu iyi olan müşterilerin kart kullanımını artırmasına ve bu segmentte risk profilinin iyileşmesine neden oldu.
Konut kredilerinde de risk profilinin iyileşmesinde, yükselen kredi maliyetleri nedeniyle likiditesi ve dolayısıyla geri ödeme gücü daha yüksek olan müşterilerin kredi başvurusunda bulunmasının etkili olduğu değerlendiriliyor. Konut kredileri, bireysel krediler arasında en uzun vadeli ve en yüksek tutarlı kredi türü olduğu için, kredi maliyetlerindeki artış, kredi talebini daha seçici hale getiriyor.
Bireysel kredilerde risk profilinin iyileşmesi, hem bankalar hem de müşteriler için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Bankalar, daha düşük riskli müşterilere kredi vererek, kredi portföylerinin kalitesini artırabilir ve kredi risk maliyetlerini azaltabilir. Müşteriler ise, daha iyi bir kredi notuna sahip olarak, daha uygun faiz oranları ve daha geniş kredi seçenekleri elde edebilir. Böylece, bireysel kredilerde risk profilinin iyileşmesi, finansal istikrarı ve kredi piyasasının sağlıklı işleyişini destekleyebilir.
